Likya’nın Cevherleri

Bin yıllık tarihi kalıntılara sahip kıyıları, ormanları ve dağları ile Türk Rivierası, tarih tutkunları için mükemmel bir destinasyondur. Kuzeyde Toros Dağları’yla örtülü Türk Rivierası, yeşilin ve mavinin iç içe geçtiği atmosferiyle ziyaretçilerine tarifsiz deneyimler sunmaktadır.

Deniz, Kum ve Güneş ile Tarihin Yollarını Takip Etmek

Akdeniz'in en eski uygarlıklarından biri olan Likya'nın kadim başkenti Patara, ziyaretçilerini tüm ihtişamıyla karşılıyor. Berrak renkli Akdeniz suları ile harmanlanan eşsiz kumları ve kum tepeleri ile Patara, milyonlarca yıldır deniz kaplumbağalarına (Caretta caretta) ev sahipliği yapmaktadır. 12 kilometrelik uzunluğuyla dünyanın en uzun kumsalı olan Patara'da; yavru deniz kaplumbağalarının yumurtalarından çıkıp denize doğru koşmalarına tanık olmak, mutlaka yapmanız gereken deneyimlerden biri. Tarihi boyunca çeşitli uygarlıklara sahne olmuş bu kentin tarihi dokusu, gökyüzünün mavisiyle buluşan sütunları, kentin simgesi olan Zafer Takı, tahılların depolandığı ‘’granarium (tahıl ambarı)’’ ile korunmaktadır. Anadolu'dan Roma'ya gönderilen ve dünyanın en eski demokratik meclis binası da tüm görkemiyle burada sizi beklemektedir.

Kum tepeleriyle çevrili dünyanın en uzun plajına sahip Patara Antik Kenti; fotoğraflarınızı ve anılarınızı zenginleştirecek. Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos'un Pataralı olduğunu biliyor muydunuz?

Akdeniz'in gizli cevherleri Xanthos ve Letoon, bölgenin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden bazıları… UNESCO Dünya Mirası Alanları olarak belirlenmiş bu iki antik kent, Likya uygarlıklarının izlerini günümüze kadar taşıyan en önemli değerler arasında… Halkının bağımsızlığı ve cesareti ile tanınan Xanthos, Likya birliğinin en büyük yönetim merkeziydi. Letoon ise Artemis, Apollon ve anneleri Leto'ya adanmış tapınaklarıyla bölgenin dini merkeziydi. Burayı gezerken geçmişin büyüsüne kapılabilir, eski uygarlıkların izinde yürüyebilirsiniz.

Akdeniz'in Büyüleyici Turkuazı

Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi’nde attığınız her adım size bir harikalar diyarında olduğunuzu hissettirecek! Büyüleyici Akdeniz mavisinin eşsiz yeşille buluştuğu bu sahil şeridinin sunacağı pek çok güzellik var.

Bir dünya harikası olan bu kıyılar boyunca hemen hemen her kasabada; kamp, ​​dalış ve tekne turları gibi çeşitli aktivite seçeneklerini deneyebilirsiniz. Göz kamaştıran Akdeniz’in doğasında yürüyüş yapabilir veya bisiklete binebilirsiniz. Yol boyunca geçeceğiniz koylar ve sahillerde, serin sulara atlamak için dayanılmaz bir istek duyacaksınız. Dikkat edin: Kaputaş Plajı’nın mavisi başınızı döndürecek! Herkesin tatil hayallerini süsleyen bir sahil kasabası olan Kaş; dar Arnavut kaldırımlı sokakları, eşsiz denizi, ormanları, koyları ve ahşap balkonlu evlere hayat katan begonvilleriyle adeta bir cennet…

Su altı zenginlikleri ile tanınan Kekova, Mavi Yolculuk'un da vazgeçilmez duraklarından biri. 260 kilometrekare genişliğindeki şirin kasaba, pansiyonlardan otellere ve geleneksel iki veya üç direkli ahşap yelkenlilere kadar birçok konaklama seçeneğine sahiptir. Bu güzel Akdeniz kasabasında gezerken hediyelik eşya dükkânlarından sevdikleriniz için çeşitli hediyeler satın almayı ihmal etmeyin. Kekova'nın su altı zenginliklerini keşfetmek için tekneye binmeden önce, iskelede kurulan pazardan alabileceğiniz mavi ve beyaz desenli plaj kıyafetleriyle ışıl ışıl Akdeniz suları üzerinde süzülürken, kendinizi şık hissedeceksiniz. Kekova, Türk Rivierası'nın en büyük adasıdır. Tekne turuna katılıp görebileceğiniz Aperlai, Simena (Kaleköy), Theimiusa (Üçağız) ve Batık Şehir; mavi yolculuğunuza anlam katacak! Yılın 300 günü güneşli olan Akdeniz’de havanın tadını çıkarırken, istediğiniz zaman suya dalmak için kısa bir mola verin ve binlerce yıllık tarihin hikâyelerine şahit olun. Likya yerleşimi olan ve sadece deniz yoluyla ulaşılabilen Simena, Kaleköy olarak da biliniyor. Kayaya oyularak inşa edilen tiyatro, Simena'daki en şaşırtıcı yerlerinden biri. Kaleden muhteşem Akdeniz manzaralarına şahitlik edebilirsiniz. Kaleköy’ün geleneksel kahvehanelerinde, yöre halkının sohbeti eşliğinde keçi sütlü dondurma ve keçiboynuzlu Türk kahvesi ile keyifli bir mola verebilirsiniz.

Hayret Verici Tarihi Eserleriyle Ünlü Bir Akdeniz Kasabası: Demre

Antalya'nın en değerli ilçelerinden biri olan Demre, tarihi ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Demre'den geçen Likya Yolu, Akdeniz'in uçsuz bucaksız maviliklerini yemyeşil çam ormanlarıyla buluşturuyor. Demre aynı zamanda Likya Yolu’nda yürüyen doğa ve spor tutkunlarını; eşsiz manzaralarla ve geçmişin izlerini taşıyan antik kentlerle bir araya getiriyor.

Noel Baba olarak da bilinen Aziz Nikolaos, Myra şehrinin piskopostuydu. Adını da azizin kendisinden alan Aziz Nikolaos Kilisesi, Demre'nin manevi ve kültürel hazinelerinden biridir. Tarihin doğayla bütünleştiği Demre'de ister otelde isterseniz apart evlerde konaklayarak keyifli bir tatil geçirebilirsiniz.

Myra Antik Kenti, Demre’ye yapılacak gezinizin başlangıç noktası olabilir. "Yüce Ana Tanrıçasının yeri" anlamına gelen Myra, özellikle Aziz Nikolaos'un piskopos olduğu dönemde önemli bir şehirdi. Myra, kayalara oyulmuş devasa kaya mezarlarıyla sizi bekliyor. Kolaylıkla gezilebilen Myra, göz alıcı şaheserleri ile gezenleri büyülüyor. Antik kentin tiyatrosunu da mutlaka ziyaret etmelisiniz. Görkemli su kemeri ile Myra'nın limanı olarak da bilinen Andriake Antik Kenti ve küçük bir yerleşim yeri size uzaktan göz kırpacak! MÖ 200 yıllarında Andriakos (Kokarçay) Nehri’nin ağzına kurulmuş olan Andriake Antik Kenti'ni gezerken kendinizi bir Likyalı gibi hayal edebilirsiniz.

Tüm duyuların rahatlaması

Hareketli bir günün ardından, etkileyici bir SPA ve talassoterapi hizmeti almak için kendinizi otelin SPA merkezindeki profesyonel ellere bırakın. Zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu yeniden dengelemek için mindfulness programlarını, kişisel eğitimleri ya da grup aktivitelerini tercih edebilirsiniz. Deniz manzarası ve son teknoloji egzersiz ekipmanlarıyla vücudunuzun ve ruhunuzun enerjisini yükseltin.

Kumsalda veya yemyeşil ormanda uzun bir doğa yürüyüşü ile gününüzü sonlandırabilirsiniz. Stres atmak ve ruh halinizi iyileştirmek adına algılarınızı açan bir yürüyüşe çıkın. Öncelikle gözlerinizi sabit tutarak yürüyün ve görüş alanınıza girip çıkan şekillerin değişmesini izleyin. Daha sonra, yüzey değiştikçe değişen hislerin farkına vararak ayak tabanlarınıza odaklanın.  Şimdi adımlarınızın, dalgaların veya yaprakların seslerini dinleyin. Siz hareket ettikçe dünya sizin etrafınızda hareket edecek. Son olarak, havada uçuşan kokulara ve tatlara odaklanın. Türk Rivierası'nda gençleşmek için anı yaşayın!