TR
  • English
  • Türkçe
  • Deutsch
  • Français
  • español, castellano
  • العربية
  • فارسی
  • русский язык
  • українська
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • deneyimler

    Mavi Yolculuk

    Türk Rivierası'na Yelken Açın!

    Güzelliğiyle hayran bırakan birbirinden muhteşem Türk koylarını keşfetmenin tam zamanı! El değmemiş plajları, denizin unutulmaz turkuaz rengi ve yemyeşil Akdeniz manzarası ile ünlü Türk Rivierası...

    Akdeniz'de Mavi Yolculuk yapmak; zengin arkeolojik alanlardan yemyeşil ormanlara, gözlerden uzak plajlardan güzel yürüyüş yollarına kadar pek çok güzellikle herkes için bambaşka bir keşif imkânı sunuyor. Bölgede bir hafta geçirebilir; Demre, Kekova, Kayaköy, Ölüdeniz, Dalyan gibi koylara demir atarak bu yeryüzü cennetinin en güzel noktalarını keşfedebilirsiniz. Bu bölge, Mavi Yolculuğunuz sırasında tarihi yerlere yapacağınız ziyaretler ve doğal güzellikleri ünlü parkurlardaki yürüyüşlerle birleştirmek için ideal bir konuma sahiptir.

    Gulet: Mükemmel bir gemi seçeneği

    Kültürel miras açısından dünyanın en bereketli bölgelerinden biri olan Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılarında birçok tarihi mekân bulunuyor. Türk kıyılarının manzaralarıyla harmanlanan yelkenli ve motorlu, geleneksel bir gemi olan bir guletlerle bölgeye mükemmel bir ziyaret yapabilirsiniz. Tik ağacı ve meşeden yapılan guletlerde kişiye özel kabinler, açık havada bulunan bir yemek alanı ve şezlonglar bulunmaktadır.

    Bölgede yelken açmak aynı zamanda ıssız koyları keşfetmenizi, kristal berraklığındaki denize dalmanızı, bitmek tükenmek bilmeyen güneş ışığının tadını çıkarmanızı ve tarihi yerleri farklı bir açıdan görmenizi sağlayacak. Mavi Yolculuklar genellikle kişiye özel programlardan oluşmaktadır. Planlanan güzergâhlardan birini seçebilir ya da acentenizden ve kaptanınızdan tatil planınıza uygun, yeni bir rota oluşturmasını isteyebilirsiniz.

    Mavi Yolculuk

    Yolculuğunuza Demre çevresinden başlayabilirsiniz. Myra antik bölgesini ve Noel Baba olarak da bilinen Noel Baba (St. Nikolaos) Kilisesi'ni ziyaret ettikten sonra, Demre Köyü’nde hızlıca bir şeyler atıştırabilir, öğleden sonra ise yeniden yola çıkmak için demir alabilirsiniz. Türkiye'nin Akdeniz kıyıları, etkileyici doğa harikaları, turkuaz sular ve sarp kayalıklarla çevrilidir. Muhteşem su altı zenginlikleriyle ünlü Kekova Adası'na doğru ilerleyin ve istediğiniz zaman keyifli bir dalış için mola vermekten çekinmeyin!

    Koruma altında olan ve 260 kilometrekare genişliğinde bir alanı kapsayan Kekova bölgesi, ziyaretçilerine inanılmaz bir sualtı deneyimi sunmaktadır. Simena Kalesi ve sadece deniz ile erişilebilen küçük Kaleköy Köyü, plajın mutlaka görülmesi gereken yerleridir. Yakındaki batık şehir kalıntılarını keşfetmek üzere tüplü dalış kursu için rezervasyon yaptırabilirsiniz.

    Teknedeki serin yaz akşamları taze ve yerel ürünlerin kullanıldığı deniz ürünleri ve Akdeniz’e özgü lezzetlerin sergilendiği enfes yemek masaları ile taçlanıyor. Akşam yemeğinden sonra etrafınızda yıldızlar ve ay dışında dikkat dağıtıcı hiçbir şey olmayacak. Dilerseniz kitap okuyabilir, sohbet edebilir, oyunlar oynayabilir veya gecenin bir yarısında pırıltılı bir denizde yüzme hissini deneyimleyebilirsiniz!

    İnanılmaz güzellikte bir çevre

    Doğuya doğru yol alırsanız, Gemiler Plajı yakınındaki başka bir güzel noktaya demir atabilirsiniz. Ardından, terk edilmiş taş evlerden oluşan bir köy olan Kayaköy'ü ziyaret etmek için karaya çıkın ve engebeli arazi, dik eğimler ve kayalar arasında bir yürüyüş yapın. Doğanın kalbinde olma hissini yaşarken ve çarpıcı manzaralar keşfederken yapacağınız bu hafif zorlu yolculuğa değdiğini siz de göreceksiniz. Serin sularda dalışın keyfini çıkarabileceğiniz, gözlerden uzak bir koy bulmak için öğle saatlerinde guletinize dönmenizi öneririz. Bir kısmını bu bölgedeyken keşfedeceğiniz ve Fethiye'den Antalya'ya kadar uzanan 500 kilometrelik Likya Yolu hakkında rehberinizden bilgi almayı ihmal etmeyin.

    Güne geleneksel, zengin ve lezzetli bir Türk kahvaltısıyla başlamanın ardından Kleopatra'nın batık hamamına gidin. Ormanlar, çayırlar ve sahil manzarası arasında 5 kilometrelik bir yürüyüşün ardından, Kapıdağ Yarımadası'nda bulunan, Roma ve Doğu Roma kalıntılarına sahip antik bir Likya kenti olan Lydae Antik Kenti’ne ulaşacaksınız. Günün geri kalanı teknede güneşlenerek ve keyifle geçirebilirsiniz.

    Doğanın ve tarihin tadını çıkarın

    Günler dinlenmekle, birbiri ardına devam eden koyları ziyaret ederek geçerken; Dalyan Çayı'nda daha küçük bir tekneyle geçerek, balıkçıl veya martı gibi çeşitli kuş türlerini gözlemlemek üzere Ekincik Koyu'na doğru hareket edebilirsiniz. Bölge, tüm ziyaretiniz boyunca etrafınızı saran limon bahçeleri, nar ağaçları ve verimli toprakları ile ünlüdür. MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan tarihi ile Antik Karya Kenti Kaunos da Dalyan'da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Arkeolojik alanda usta işi bir tiyatro, yerleşim kalıntıları, güzel mozaikler, Roma hamamı ve erken Hıristiyan döneminden kalma kubbeli Doğu Roma Bazilikası bulunmaktadır. Kaunos, Antik Likya ile sınır komşusu olduğundan kayalıklara oyulmuş olağanüstü Likya mezarlarını görmek de mümkün. Bir zamanlar önemli bir liman kenti olan Kaunos, Dalyan Nehri'nin tatlı su deltası ile Akdeniz arasında doğal bir bariyer oluşturan İztuzu Plajı sebebiyle günümüzde iç kesimlerde yer almaktadır. Kristal berraklıkta suyu olan bu uzun, kumlu plaj aynı zamanda Caretta caretta’ların en önemli yuvalama yerlerinden biridir. Ayrıca deniz kenarında güzel vakit geçirmek ve kaplumbağa yavrularını görmek isteyen meraklıların da uğrak noktasıdır. Sahilde serin bir öğleden sonra geçirdikten sonra dürbünlerinizi alın ve küçük yavruların yumurtadan çıkmasını ve denize doğru koşmasını izlemek için kendinize güzel bir yer seçin.

    Tekneye atlayın ve Türk Rivierası'ndaki gemi yolculuklarından birinde kendinizi şımartacak bir gün geçirin. Göz kamaştırıcı, canlı ve hala sapsağlam duran antik kalıntıların tarihini ve canlılığını hissedin. Kendinizi denizin rahatlatıcı etkisine bırakın. Seyahat planınız ne olursa olsun, her zaman sizi bekleyen bir şezlong olduğu aklınızda olsun!